
“My Little Eye”da anlatılan olayda Reality Webcast adlı bir televizyon kanalı vardır. Üçü erkek ikisi kız beş genç ile anlaşma yaparak onları Kuzey Amerika’da Nova Scotia’da bulunan ıssız bir eve gönderirler. Altı ay boyunca dış dünyayla tüm bağları kopacaktır. Tüm hareketleri odalara ve koridorlara yerleştirilmiş kameralar aracılığıyla 24 saat internette canlı yayınlanacak; o evden ayrılmamayı başarmaları halinde 1 milyon dolarlık büyük ödülü paylaşma hakkını elde edeceklerdir. Issız evdeki ilk günler çok da ilginç geçmez. Ancak zaman ilerledikçe birtakım tuhaf olaylar meydana gelir. Artık birisinin kendileriyle ölümcül bir oyun oynamakta olduğundan kuşkulanmaya başlarlar. Evdeki gerilim oranı iyice artmıştır ama hiçbirisinin fazla düşünecek gücü kalmamıştır. Grup içinde başlangıçta var olan uyum ve iyiniyet ortamı, bir yandan dondurucu hava koşulları, bir yandan yetersiz yiyecek stokları yüzünden hızla azalmaya başlar. Bu arada programın organizatörleri de boş durmayıp yarışmacıların beyin sağlıklarıyla oynamaktadırlar. Bunlar arasında Emma’nın yatağına kanlı bir çekiç bırakılması, yarışmacıların yiyecek stoğunun kesilmesi gibi komplolar vardır. Paranoya ve güvensizlik ortamı evi bir anda adeta alev gibi sarar. Ancak Rex herkesi sükunetini korumaya çalışır ve bunu “Bizimle oyun oynuyorlar” cümlesiyle dile getirir. Ayrıca bu işte program organizatörlerinin de payı olabileceğini şu cümleleriyle dile getirir: “Başarmamızı istemiyorlar. Çünkü bize para ödemeye niyetleri yok.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder