
Bir varmış, bir yokmuş... Bir zamanlar yazlık kışlık sinemalarda oynayan yerli filmler varmış. Önceleri siyah-beyaz, sonraları renkli bu filmleri yediden yetmişe herkes izlermiş. İçindeki aşk öyküleri, yaşlılara nostalji, gençlere rüya, çocuklara masal gibi gelirmiş... Bizim filmimizin kahramanları da tıpkı bu filmlerdeki gibi; ayrı dünyalardan zengin kızı Melek'le, gariban şoför Adnan... Ama iki gönül bir olunca evlenmişler, sonrası ufak tefek, afacan bir çocukları olmuş, adını da Ömerçip koymuşlar. Zengin kızı Melek köşklerde, sevecen fabrikatör babası, entrikacı kıskanç annesi, dadı, şoför, ahçı, bahçıvan bir yaşamdan gelmiş. Şoför Adnan'sa parasız pulsuz, çulsuz, gariban ama onurlu, harbi delikanlı arkadaşlarının arasından... Yine de mutlularmış. Fakat, yerli film bu; aşk hırsızı Önder Somer'siz, Tecavüzcü Coşkun'suz, Psikopat Nuri Alço'suz çekilir mi?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder